Son olarak mart ayında İtalya’da online olarak asıllaşan International Ortobello Piano Competition’da kendi yaş kategorisinde 3’namcılık mükâfatını kazanan İpek, 6 yıldır Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarı Piyano Ana Sanat Dalı Öğretim Vazifelisi Doç. Dr. Yuriy Sayutkin ile çalışıyor.

‘KENDİNİ KEŞFETTİ’

“İpek kendi kendini keşfetti” diyerek kızının yolculuğunu anlatan anne Hacer Ceylan Kara, “İpek 6 yaşındayken ‘Piyano çalmak istiyorum’ diye geldi. Konuta yakın bir yere kursa götürdük ve oradaki öğretmeni ondaki beceriyi hemen fark etti. Ardından İpek, Akdeniz Üniversitesi’nin konservatuvar imtihanlarını kazandı. İpek, son müsabakaya hafta içi her gün en az 3-4 saat, hafta sonları ise 5-6 saat arasında çalışarak hazırlandı” diye konuştu.

‘İÇİMİ DÖKÜYORUM’

Muhtelif beynelmilel müsabakalarda 3 senede 9 derece alan İpek’e, piyano senin için ne anlam ifade ediyor diye sorduğumuzda ise şu cevabı verdi: “Benim için piyano, yalnız olduğumda yanımda olan dostum gibi. Sanki kesintisiz güvenebileceğim birisi varmış gibi. Piyano çalarken içimi döküyorum. Mutlu bir şarkı çalıyorsam da dinleyenleri mutlu ettiğim için ben de mutlu oluyorum. Kısacası, piyano benim yaşamım.”

EN İYİ ARKADAŞI PİYANOSU

İpek Kara’nın hocayı Doç. Dr. Yuriy Sayutkin, “İpek şayet yaşamını müziğe adarsa gelecekte çok büyük bir sanatçı ve belki Fazıl Say kadar ünlü bir piyanist olabilir” ifadelerini kullandı.