Kendi romanından uyarlanan “Üç Kız Kardeş” dizisinde ‘Nesrin’ şahsiyetini canlandıran İclal Aydın, Magazin İzmir mecmuasına görüşme verdi. Ünlü oyuncu, “Romanı yazarken bir gün ekranlara uyarlanacağını düşünüyor muydunuz?” sualine “En başında bir dizi krokisiydi zati. Sonra televizyondan bırakıp o krokiyi romana çevirdim” diye cevap verdi.

NESRİN’E KOLAY ADAPTE OLDUĞUMU SÖYLEYEMEM

Aydın, rolüyle alakalı da bir itirafta bulundu. Sanatçı, “Yazdığınız satırlarda ‘Nesrin’le kendinizi aynılaştırdığınız oluyor muydu? Kitabınızda yer alan bir şahsiyeti canlandırmak size neler sezdiriyor?” suali üzerine şöyle konuştu: “Hiçbir zaman olmadı. Kendi içimde oynayarak yazarım. Her bir şahsiyeti bu surattan çok hoşlanırım ama özümsemem. Bana ait kimlikler olmazlar. Bu surattan kimilerini azıcık daha çok hoşlanırım. Mesela ‘Unutursun’ romanındaki Gavras Bey, ‘Söylenmemiş Laflar’deki Nona benim için imtiyazlı kişiliklerdir. Nesrin’i oynamaya pek kolay adapte olduğumu söyleyemem. Ama alıştım şimdilerde.”

İLK AŞKIM İLK SAVAŞIM

Geçmişte Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Tiyatro Kısmı’nü yarıda vazgeçerek Berlin’e giden İclal Aydın o seneleri anlattı: “Tiyatro ilk aşkım. Bahtına büyük çaba verdiğim ilk savaşım. Doğu Bloku ülkelerinin devrildiği yarıyılda Avrupa’da olmak avantajdı. Çok mutlu değildim ama çok şey biliyordum. 1996’da bir sinema öneriyi için döndüm. Rolü alamadım ama bir gün bir şey olacağına dair büyük inanç vardı kalbimde. Haklıymış genç kalbimdeki o içses.”

HUZURUN YOLLARI

İclal Aydın “kendini gevşetme rutinlerini” de açıkladı: “Kendi kendime müddet geçirmek çok iyi geliyor bana. İnsanlardan uzak durarak enerji topluyorum. Sabah erken saatte yapılan yürüyüşlerle huzur, çok hoşlandıklarıma yemek yaparak neşe buluyorum. Erken uyumak ve erken kalkmak da bir başka huzur yolu.”